Art Hall - C3

1974 yılında Cizre’de doğdu. İlk, orta ve liseyi Cizre’de okudu. 1995 yılında Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Resim-İş Eğitimi Bölümünden mezun oldu. 1995 yılında Van’da, 1998 yılında İzmir’de ve 2005 yılında Edirne’de Güzel Sanatlar Lisesinde olmak üzere MEB’e bağlı okullarda resim öğretmenliği yaptı. 2003 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Güzel Sanatlar Eğitimi ABD’nda “Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde Öğrenci Sorunları, Sorunların Sanat Eğitimine Etkisi Ve Öğrencilerin Beklentileri” adlı teziyle Yüksek Lisans eğitimini bitirdi. 2010 yılında aynı yerde “Eğitim Fakülteleri Resim Bölümü Öğrencilerinin Anasanat Atölye Derslerine Karşı Tutumlarının, Sanat Etkinliklerini İzleme Edimleri İle Beğeni Düzeyleri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi “ adlı teziyle Doktora programını tamamladı. 2011 yılında Trakya Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümünde Yrd.Doç.Dr. olarak göreve başladı. 2017 yılında ÜAK tarafından Doçentlik aldı ve 2018 yılında Doç.Dr.; 2023 yılında Prof.Dr. ünvanıyla aynı yerde göreve atandı. 13 Yurtiçi ve 2 yurtdışında olmak üzere 15 kişisel sergi düzenlemiştir. Karma sanat ve tasarım etkinliğinden 25 ulusal karma sergi, 49 uluslararası karma sergi, 12 uluslararası workshop, 6 uluslararası sanat sempozyumu olmak üzere 93 karma sanat ve tasarım etkinliğine katılmıştır. Uluslararası 2 kitap bölümü ve uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış 4, ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış 3 makalesi bulunmaktadır. Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında basılan 4 tam metin 1 özet olmak üzere 5 bildirisi bulunmaktadır. Sanatçı eserlerinde genel olarak hayvan ve insan figürleri kullanır. Mezun olduğu 1995 yılından 2014 yılına kadar arı figürünü konu edindi. Belirgin arı figürünün işlendiği resimlerinde zamanla semi-abstract bir tarzda plastik bir malzemeye dönüştür. Bu seride diyalektik teması öne çıkar. Sanatçı bu temaya amaçlı olarak başlamadığını belirtir. Hatta tesafüfen pencere kenarında gördüğü bir ölü arıyı alarak çizmeye başlamış. Zamanla ilgisi artınca mercekle daha detaylı inceleyerek skeçler yapmış. Bir süre sonra tuvale aktarmaya başlamış. Sanatçı, resimleri zamanla belli bir olgunluğa eriştiğinde, resimlerinde kendiliğinden daha doğrusu, sanatçının kişiliği, düşünce dünyası, yaşama ve insana dair gözlemleri ile bilinçdışından süzülen deneyimlerin tuvalde görünür hale geldiğinin farkına vardığını belirtir. Zaman zaman birey-toplum diyalektiği, zaman zaman yaşam-ölüm diyalektiği, üst-alt sosyal sınıfların durumu gibi zıtlıklar ortaya çıkar. 2014 yılında “Leda ve Kuğu” temasını tuvale aktarmaya başlamış. Sanatçı desen defterine kalemini serbest bırakarak çizdiği çok sayıdaki desenlerinde bir kuş ile figürün ortaya çıktığını fark ettiğinde önce tuvale anka kuşu veya tavus kuşu benzeri bir kuş ile figür çalışmış, zamanla bunu Yunan mitolojisinden esinlediği “Leda ve Kuğu” temasına dönüştürmüştür. Bu seride insanın mahrem dünyasını konu alır. 2015 yılında toplumsal ve ideolojik sorunların insan algısı üzerinde yarattığı manipülasyonlardan rahatsız olan sanatçı “öteki ve ötekileştirme” kavramlarının doğasını konu alan şempanze metaforunu tuvale aktarmaya başlar. Bu kavramı genelleştirerek evrensel düzeyde işlemeye başlar. Sanatçı metaforların gerektiğince anlaşılmadığını hissetmiş olmalı ki sıklıkla çalıştığı portreyi toplumsal sorunları metafor kullanmak yerine doğrudan insanı kullanmaya başlar. İnsanlık Halleri olarak adlandırdığı bu seride insanın farklı yüzlerini ve farklı durumlarını hiciv etmeye başlar. Hazırlayıp ancak ironiktir ki yaşadığı iletişim sorunlarından dolayı gerçekleştiremediği “Persona” sergisi veya serisi ile 2014 Ekim’de gerçekleşecek olan “Pencereler” sergisi insan yaşamından farklı sahneleri ele alır. Bu seride genellikle sinematografiden yararlanan ve sinematografik kompozisyonlar kurarak ifade yüklü figür ve portreler kullanır. Güçlü ifadelerle duygu durumlarını ve dram, trajedi, komedi durumlarını işler.